Dünyanın önde gelen petrol ve gaz şirketleri ile stratejik mutabakatlar sağlayarak Türk iş insanlarının küresel piyasalardaki aktifliğini arttırmaya yönelik projelere imza atan Murat Türel, Hırvatistan’ın en büyük petrokimyasal tesisini satın almıştı.
Türk iş adamı Türel akabinde, yabancı sermayeli iştirak teşebbüs kümesi ile birlikte Kanada’da etkin üretim yapan bir petrol tesisinin 2.7 milyar dolarlık bedelle sahibi oldu.
Yaptıkları yatırımın yüzde 75’lik kısmı için memleketler arası 5 bankadan sendikasyon kredisi aldıklarını söyleyen Murat Türel ve ortakları, “Bugün petrol ve gaz bölümlerindeki rekabetin geçmişe göre bir epey büyüdüğü bu kuvvetli ortamda dünyanın en büyük şirketlerinin ortasından yükselerek amaçlarımıza ulaşıyoruz. Bu durum sırf bir Türk iş beşerinin değil, tıpkı vakitte Türkiye’nin de başarısı olarak değerlendirilmeli” dedi.
“Türkiye’de doğal gaz ve petrol dinamiklerini değiştirecek çalışmalar yürütülüyor”
Türkiye’nin; Orta Asya, Rusya, Orta Doğu ve Hazar Bölgesi üzere dünyadaki petrol ve doğal gaz rezervlerinin ağır olduğu bir bölgede konumlanmakla birlikte, hem bu kaynaklara bağımlı hem de kaynakların arz ve talep istikrarı bakımından stratejik değeri olduğunu vurgulayan Türel, “Türkiye’deki güç piyasalarına liberal ve rekabetçi özel bölüm iştirakinin artmasıyla birlikte önemli manada gelişen bir altyapı oluştu. Öngörülebilirliğin en kıymetli kriter olduğu bu bölüme yeni aktörlerin eklenmesi mevcut sistemi geliştirmek açısından değer kazanmaya başladı.
Ayrıca son 10 yılda ülkemizde 2.2 GW’lik muazzam bir yatırım gücü devreye girdi ve arz güvenliği geçmiş yıllara nazaran büyük ölçüde bertaraf edilmiş oldu, Yeni rafineriler sayesinde dünya devleri ülkemizi tercih etmeye başlarken, Türkiye küresel açıdan çok daha değerli bir stratejik pozisyona sahip ülke pozisyonuna yükseldi. Yapılan yatırımlar önümüzdeki periyotta dünyadaki güç kaynaklarına daha kolay ulaşma ve Türkiye’yi güçte daha uygun bir yere getirme konusunda büyük yarar sağlayacaktır” diye konuştu.
