Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, dövizin ateşini düşürmek için Aralık 2021’de başlatılan kur muhafazalı mevduat (KKM) uygulamasını övdü. “9 ay evvel vatandaşlarımızın tasarruflarını korumak hedefiyle hayata geçirdiğimiz kur muhafazalı mevduat (KKM) uygulaması 1.3 trilyon liralık hacmi geçti” diyen Nebati, şöyle devam etti:
Kur muhafazalı mevduat ve iştirak hesaplarında gerçek ve hukuksal yatırımcı sayısı toplamda 2 milyon 138 bin 489’a ulaştı.
Türk Lirası cinsinden varlıkların artması ve tasarrufların vadelerinin uzaması, finansal sistem dahilinde hem yatırımlar hem de krediler açısından büyük kıymete sahip. Böylelikle, tasarruf sahibi kazanırken bankacılık sistemimiz önünü görebiliyor ve yatırımcılarımız da likidite gereksinimlerini bu sayede çarçabuk gideriyor.
Kredilerin yatırıma, ihracata ve istihdama yönlendirilerek üretken firma ve alanlarla buluşmasını sağlayacak, enflasyondaki ataleti kıracak, dolarizasyonu azaltacak selektif kredi siyasetlerinin temelinde Türk Lirası tercihimiz var.
Biz, tercihimizi Türk Lirası’nı önceleyen reformist bir anlayıştan yana kullandık. Sistemin çarkları Türk Lirası ile besleniyor. Bu bizim paramız, bizim tasarrufumuz ve bizim yatırımımız.
Bugün gelinen noktada, Kur Muhafazalı Mevduat ve İştirak Hesaplarında gerçek ve hükmî yatırımcı sayısı toplamda 2 milyon 138 bin 489’a ulaştı. Biz Türk Liramıza güvendikçe, ülkemizi her türlü şoktan, her türlü tansiyon ve krizden muhafazayı başarırız.
Kedi buysa ciğer nerde?
Mesele meblağın çokluğu değil. Sıkıntı verilen kâr hissesinin, öbür alanlarda kazanılarak mı yoksa hazinenin haznedarı olan milletten mi verildiği sorunudur… Talebe yetişemeyen arz istihdamlı hayat materyali üretim yatırımı ister. Hazine topraklarının ziraat mühendisleri, şahsına ıslahıyla kendi işinin işvereni yapılmasını ister. Sn. Nebati israf ediyorsunuz, kendinize geliniz. Kağıt üzerinde ulusal gelir artması, alana yansımıyor, bu ülkenin en nadanı der ki, “Kedi buysa ciğer nerde, ciğer buysa kedi nerde?” Artık alın terinin adresi beli olsun.
