YÜF “Küresel Değişimin Pusulasında Yeşil ve Dijital Dönüşüm” Webinarı Gerçekleşti

Yapı Eserleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) tarafından düzenlenen “Küresel Değişimin Pusulasında Yeşil ve Dijital Dönüşüm” webinarına Paris Bosphorus Enstitüsü Lideri Bahadır Kaleağası konuşmacı olarak katıldı.

Yapı Eserleri Üreticileri Federasyonu’nun (YÜF) düzenlediği “Küresel Değişimin Pusulasında Yeşil ve Dijital Dönüşüm” webinarı, YÜF Genel Sekreteri Volkan Bozay’ın moderatörlüğünde Paris Bosphorus Enstitüsü Lideri Bahadır Kaleağası’nın iştirakiyle gerçekleşti.

Webinarda konuşan Bahadır Kaleağası, önümüzdeki periyotta ülkelerin global ve mahallî dengeyi çok yeterli oturtması gerektiğine dikkat çekerek, “Dünyadaki ticaretin hareketliliği güç istikrarlarının tekrar oluşmasına neden oluyor” dedi. Kaleağası, pandemi ile birlikte global tedarik zincirlerinin çeşitleneceğini, Türkiye’nin, Avrupa’ya mevzuat, siyasi ve toplumsal sempati yakınlığı sağlaması halinde, fırsata çevirebileceğini söyledi.

Kaleağası, “Bu da sürdürülebilir kalkınma amaçlarıyla sağlanabilir. Daha yeşil, dijital ve toplumsal bir dünyaya gerçek gidiyoruz. Global tedarik zincirleri çeşitlenmeye gidiyor. Şirketler Çin’e bağımlılığını azaltıyor. Türkiye’nin de bundan yararlanması ve Avrupa’ya yakınlığını hissettirmesi gerekir. Yalnızca uzaklık yakınlığı değil, mevzuat siyasi ve toplumsal sempati yakınlığıyla sağlamalı. Yakın gelecekte AB karbon salımına ait vergiler uygulayacak. Türkiye için bu bir avantaj da olabilir. Süratli davranırsak değişen tedarik zincirinde, rakiplerin önüne geçebiliriz.

SANAYİ ÜRETİMİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN ETKİLENİYOR

Sanayi üretiminin de iklim değişikliğinin tesiriyle apayrı yere yanlışsız gittiğine işaret eden Bahadır Kaleağası, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ar-Ge’nin gideceği yolda yapay zeka, data idaresi, genetik üzere hususlar var. Doğayı kirletmeyen ısı yalıtımlı yeni malzemelere gerçek gidilirse bunlar daima ihtilal niteliğinde olur. Değişim, kaçınılmaz olarak ahengi getirir. Değişime ahengi sağlayamayan dallar ve ülkeler kaybeden olacaktır. Pandemi krizi müddetince Avrupa Birliği‘nde de Euro bölgesi idare sistemi ve finansal araçları güçlendi. AB, dünyanın standartlar ve ekonomik mutabakatlar üstün gücü olmaya devam ediyor. Merkezde daha federal bir Euro bölgesi, onun da dahil olduğu daha geniş bir AB ve etrafında daha esnek üyelikler. Bu süreç Brexit ile hızlandı. Transatlantik alakalar hala global ortamın temel direği. AB ve ABD birbirlerinin en kıymetli ticaret, yatırım, teknoloji, güvenlik ve global siyasetler ortağı olmaya devam ediyor.”