Harvard iktisat profesörü Jeffrey Frankel, döviz cinsinden borcu yüksek ülkelerin artan resesyon sinyalleri ile giderek daha riskli bir pozisyona geldiği ikazını yaptı. Prof. Frankel, “Kendi para ünitesinden daha fazla dolar borcu olan ülkeler için durum en berbatı.
RESESYON VURUR
Artan faiz oranlarının güçlü dolar kuru ile birleşmesi, gelişmekte olan borçlu ülkeler için büyük zorluk yaratıyor. Kırılgan ülkeler Türkiye ve Arjantin. Kısa vadeli borçlarının rezervlerine oranı yüksek olan ülkelerin de başı dertte” dedi.
Sözcü’den Hasret Ermiş Beyhan’ın haberine nazaran Profesör Frankel, rezervleri düşük, dolar borcu yüksek ülkelerin ABD resesyona girerse önemli bir dert içine girebileceği ihtarında bulundu. Türkiye’nin 2021 yılsonu prestijiyle 441 milyar 64 milyon dolar dış borcu bulunuyor. Kurdaki her artış ülkenin kasasından çıkacak olan dış borç yükünü de artırıyor. Türkiye’nin CDS risk primi rekor düzeye ulaşarak 800 puanı aşmış durumda. CDS primi 300 puan üzerindeki ülkeler çok kırılgan ekonomiler olarak kabul ediliyor.
Türkiye’nin bu kırılganlığı dünya ekonomisindeki resesyon öngörüleri ile daha da riskli bir pozisyona işaret ediyor. Frankel’in tahliline nazaran Çin iktisadında yavaşlama çoktan başladı ve bu durum evvel Çin’e bedelli metaller olmak üzere ihracat yapan Güney Amerika ve Afrika ülkelerini vuracak, akabinde da ABD’nin resesyona giriş ihtimalini artıracak.
İngilizler enflasyon dehşetiyle dönüyor
Türkiye’den tatilden dönen İngiliz gazeteciler haberlerinde ülkemizdeki fahiş enflasyona dair deneyimlerini yazıyor. Dün Telegraph’da yer alan bir yazıda, İngiltere’de artan enflasyonun altı çizilirken “Ama şanslısınız, Türkiye’de de yaşıyor olabilirdiniz” sözünü kullanan İngiliz gazeteci, güney kıyılarındaki tatilinde “Yemeğini süratli ye, bitmeden fiyatı katlanabilir” esprilerinin yapıldığını yazdı. Haberde, İngiliz maliye yetkililerinin enflasyonun süreksiz olduğunu belirttiği de söz edilerek, “Türkiye Maliye Bakanı da o denli demişti” denildi.