Britanya’nın önde gelen iktisat uzmanlarından biri olan ve ekseriyetle Türkiye tahlilleriyle gündeme gelen Timothy Ash, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Amerika Birleşik Devleti’ne (ABD) verdiği yanıtla ikincil yaptırımları muhtemel kıldığını yazdı.
Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya açtığı savaşta Moskova’ya yönelik yaptırımlara katılmamasıyla eleştirilen Türkiye, Batı’nın tenkit gayesinde olmaya devam ediyor. Bu nedenle Batı’nın Türkiye’ye yaptırım uygulamayı tartıştığı haberler gündemdeki yerini korurken, benzeri bir ihtar da ABD cephesinden gelmiş, Rus kurum ve şahıslarla iş yapan Türk şirket ve bankalarının yaptırımla karşılaşacağı vurgulanmıştı.
‘Endişe yaratması anlamsız’
Üç gün evvel bununla ilgili bir mektubun da TÜSİAD’a gittiği ortaya çıkmıştı. Yaptırım mektubuna birinci cevapsa bugün Nebati’den geldi. Yaptırım ihtarına yanıt veren Nebati, “Türk iş dünyası örgütlerine iletilen mektubun iş çevrelerimizde bir kaygı yaratması anlamsızdır” dedi.
Ekonomist Ash, Nebati’nin sözkonusu cevabı için yaptığı yorumda, “Bence bu karşılığın Türkiye için tehlikesi, reaksiyon çekecek bir formda ABD mektubunu bir nevi önemsizleştirmesi ve ikincil yaptırımları daha mümkün hale getirmesidir. Bu mektup, ‘Türk devleti güçlüdür, kendi başımıza nazaran hareket edip yapacağınız her türlü aksiyona karşı hazırız’ der gibi” sözlerini kullandı.
Kriz nedeniyle sıkıntı günler geçiren Türkiye’nin Ukrayna savaşıyla daha da berbat bir duruma geldiğini belirten Ash, şöyle devam etti:
“Erdoğan ‘Eğer Batı yardım etmezse, Rusya’ya gitmek zorunda kalırız’ iletisi verdi.
Batılı hükümetler açısındansa sorun Erdoğan’dan hoşnut olmamaları ve verilecek dolarların onun 2023 seçimlerini kazanmasına yol açması ihtimalinden endişelenmeleri. Lakin bilin bakalım kimi daha büyük risk olarak görüyorlar? Putin’i mi yoksa Erdoğan’ı mı? Erdoğan için problem ayakta kalmayla ilgili. Şayet seçimleri kazanmasına yardım edecekse Ukrayna’da öteki tarafa bakabilir ve savaş cürümlerini da görmezden gelebilir. ‘Duyarlı’ Erdoğan’ın Kırım’la ilgili kelamları ve Ukrayna’ya İHA desteğiyse korunma sağlayacağını düşünmesinden geliyor.”
