Sabah gazetesi müellifi Dilek Güngör, yazısında, “Bundan 4 yıl önceydi. Hatırlayın, Berat Albayrak, Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı periyodunda ‘Milli Güç ve Maden Siyaseti’ni kurguladı. Bugün denizde kendi ulusal gemilerimizle bulduğumuz doğalgazla meyvesini topladığımız siyaset… Orada ‘yerli kömür’ başlığına da parantez açıldı. Albayrak, güçte arz güvenliği ve cari açık için bu hususun üzerinde hassasiyetle duruyordu. Elektrik santrallerinde ithal yerine yerli kömür kullanılacaktı. Hem vatandaş ucuza elektrik sağlanacaktı, hem cari açık azalacaktı, hem de kömür madenciliği geliştirilecekti. Ne oldu pekala?- Evet 2018’de kamu ve özel kesim birlikte 100 milyon tonun üzerinde yerli kömür üretimiyle Cumhuriyet tarihi rekoru kırdı.” sözünü kullandı.
Güngör şunları kaydetti:
“Ama kömür stratejisi bakanlığı devrinde Berat Albayrak’ın içinde kalan bir uhde oldu. Hatta Berat Albayrak ‘Burası Çok Önemli!’ kitabında motamot şunları yazdı: “Biz yol haritasını uygulamaya aldığımızda şunu gördük ki, bir el, Türkiye kendi kömürünü kullanmasın diye daima devrede. Bu maden sıkıntısında de bu türlü. Çevreci olarak nitelenen birtakım yapılar, kömür probleminde daima bizi buradan geri durmaya ve itmeye çalıştı.”Hakikaten de o periyot öyleydi. Albayrak’ın stratejisi açıklanır açıklanmaz muhalefet partileri, etraf örgütleri, STK’lar, birtakım medya organları düğmeye basmış üzereydiler.
Öngörüsüzlük mü dersiniz, yoksa o devirde yeşile oynayan Batılıların manifestosunu peşinen kabullenme mi bilinmez… Fakat CHP Önderi Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp “Türkiye kömür lobisine teslim olmuş durumda, Batı neden güç lobilerine teslim olmuyor” diyordu. Muhalefet yandaşı gazeteler “Damat Berat Albayrak’ın kömür inadı yüzde 29 artırım getirir” diye manşet atıyorlardı. Albayrak’ın kömüre dayalı güç santrallerini destekleme kararının elektrik fiyatını artıracağını, tarım yerlerini yok edeceğini söylüyorlardı. Kelamda ‘yeşil örgütler’çevrecilik maskesi altında bağırıyorlardı
