Sedat Peker, toplumsal medya üzerinden basın danışmanı aracılığıyla “Karanlıkların Lordu inan kıraç, Yanlış işler yapıyorsun! Yapma! İlerleyen saatlerde sana küçük bir ziyarete geleceğim. Orada yazılanları anlarsan ne ala, şayet ki anlamazsan bu işin sonu çok berbat VALLAHİ! Karanlıkların Şerifi Reis Sedat PEKER” paylaşımında bulunmuştu.
‘El altından sinema çevirmeye devam edersen yeni amacım sen olacaksın’
Peker bildirisinden bir mühlet sonra tekrar Emre Olur’un hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu.
“İnan Kıraç’ın hakkında birtakım şeyler söylediğini duyduğunu” söyleyen Peker, “Koç ailesine olan hürmetimden ötürü seni bu sefer uyarmakla yetinecem. Şayet bu uyarıyı dikkate almayıp tekrar el altından sinema çevirmeye devam edersen, yeni gayem sen olacaksın” tabirlerini kullandı.
Peker, İnan Kıraç hakkında “bazı usulsüzlük, yolsuzluk” tezlerinde bulundu.
Peker’in açıklamalarından birtakım kısımlar şöyle:
“Karanlıkların lordu İnan Kıraç, son birkaç gündür birtakım yakınlarına ‘Sedat Peker’in geçmişteki açıklamaları âlâ oldu lakin bu türlü giderse gelecek periyotlarda de ülkenin başına bela olur olur’ diyerek, alttan alttan dedikodular fısıldıyormuşsun.
Beni kendin üzere sırtlanlarla karıştırma. Ayrıyeten beni Sezgin Baran Korkmaz ile hiç karıştırma. Dünyadan bir haber olan büyük iş adamlarına, Türk Devleti’nin akil adamı rollerini oynayabilirsin. Encümeni Danış’ın bilinmeyen lideriyim palavrasına onları inandırabilirsin. Ben bu yolları yemem.
Benim Levent Göktaş olayına bakışım şundan ibarettir; Aziz Allah korusun tahminen bende bir gün suikaste uğrayabilirim. Devletin birtakım yetkilileri, eşime katillerimle ilgili palavra yanlış bilgiler verirse, ben kabrimde acı çekerken, eşim de bu dünyada acı çeker. Benim Levent Göktaş olayına bakışım budur.
Koç ailesine olan hürmetimden ötürü seni bu sefer uyarmakla yetinecem. Şayet bu uyarıyı dikkate almayıp yeniden el altından sinema çevirmeye devam edersen, yeni gayem sen olacaksın.
1977 yılından 1980 yılana kadar süren, ülkeyi o periyot büyük ekonomik felakete uğratan kurduğun araba karaborsasından başlayıp Aydın Doğan’ın bilinmeyen ortağı olduğun Eminönü’ndeki doğan Otomativ üzerinden çevirdiğiniz sinemaları konuşacağız. Milliyet üzere, hürriyet üzere büyük gazetelerin satış süreçlerine devletin manevi olarak icazet vermesini bir gereklilik olduğunu bütün herkes bilir.
Bu gazetelerin Aydın Doğan’a satılması için devlet içinde yaptığın kulislerin bilgilerinin de tamamı bende. Ergenekon evrakına dahil edilmemek için FETÖ’cülerle çevirdiğin sinema fırıldakları konuşmaya başlarsak bunların sonu hiç gelmez.
En efsanesi de hükümeti bir ufak eleştirdin diye Sayın Cumhurbaşkanı’ndan zılgıt yiyince, kendisinden randevu alıp kendisinden özürler dileyip affedilmen karşılığında da mensubu olduğun beyaz yakalı Türkler ile ilgili yaptığın ajanlıkları da tek tek konuşuruz.
Yaptığın bu ajanlıklar sayesinde şimdiki iktidarın da vazgeçilmezi olduğunu görüyoruz. (Eskiden de askeriyenin vazgeçilmeziydin) İktidar için o kadar bedelli kulis çalışmaları yapmışsın ki, senden alacaklı olan Sezgin Baran Korkmaz’ı İçişleri Bakanlığı’na çağırıp parayı sildirdiler.
Karalıkların lordu İnan Kıraç, beni Sezgin Baran Korkmaz ile sakın karıştırma. Levent Göktaş’ın kaldığı yere baskın yapılınca oradan nasıl çıktığının manzaraları dava açılınca ortaya çıkacak. En son senin yanına geliyor lakin senin holdingdeki kameralar o gün çalışmıyor, imaj yok. Sen bir tek kendini akıllı, milleti aptal mı zannediyorsun?
Koç ailesi için seni bir kere affettim. Bir dahaki sefere çok ağır gelirim. Hele seçime 2 ay kala çekeceğim görüntülerde, seni tüm dünyaya rezil eder, Kont Drakula’dan daha büyük bir nefret nesnesi haline getiririm.
Muktedirlere nasıl ajanlık yapıp faydalı bilgiler sağladıysan, İçişleri Bakanının şahsen söylemesi ile senin borcunu sildirmek için en alttan en üstte kadar birlikte karar almışlar. (SBK konusu) Yaşlı kurt Türk Devletinin yalnızca bir yüzü yoktur, öteki bir yüzü daha vardır. Orda da herkesin doğduğu günden, öleceği ana kadar yaptığı her şeyin kaydı vardır. Tekrardan söylüyorum; beni SBK ile karıştırma seni mahvederim. Edebinle yerinde otur, ağzını kapat.”
Levent Göktaş iddiası
Peker ayrıyeten, Necip Hablemitoğlu suikastının firari şüphelisi emekli albay Levent Göktaş hakkındaki tartışmaya ait de şunları söyledi:
“Şu tartışma da artık beni çok yordu; ‘Levent Göktaş cephesi Sedat Peker’i aradı mı, aramadı mı?’ tartışması. Bunu öğrenmek çok kolay. Beni yalanlasınlar. Beni yalanlayanların başına neler geldiğini de asla unutmasınlar.”
